top of page

Doktorun Yanlış Teşhisi ve Yanlış Tedavisi Nedeniyle Tazminat Davaları

  • Yazarın fotoğrafı: Koca Avukatlık Bürosu
    Koca Avukatlık Bürosu
  • 1 Kas 2024
  • 6 dakikada okunur

Giriş

Hastaların sağlıklarına kavuşması için güvenle başvurdukları doktorların teşhis ve tedavi sürecindeki hataları, dünya genelinde sağlık hukuku çerçevesinde ele alınan en önemli konulardan biridir. Hekimlerin gerçekleştirdiği her türlü tıbbi hata, hastanın bedensel ve ruhsal sağlığı üzerinde ciddi zararlar doğurabilir. Yanlış teşhis ve tedavi nedeniyle açılan tazminat davaları, bu sürecin mağduru olan hastalara haklarını arama imkanı sunarken, hekimlerin mesleki özen yükümlülüğünü yerine getirmesi gerektiği bilincini de güçlendirmektedir.

Bu makale, yanlış teşhis ve tedavi nedeniyle tazminat davası açma sürecini ve bu tür davalarda mahkemelerin dikkate aldığı hukuki esasları ayrıntılı bir şekilde incelemeyi amaçlamaktadır. Konunun detaylı olarak ele alınması, sağlık hukuku alanında bilgi sahibi olmak isteyen okuyucular ve mağduriyet yaşayan bireyler için yol gösterici olacaktır.

1. Malpraktis Nedir ve Hangi Durumlarda Tazminat Davası Açılabilir?

Malpraktis Nedir?

Malpraktis (tıbbi hata), doktorun mesleki bilgi veya becerisini hatalı veya eksik kullanması sonucu hastaya zarar vermesi olarak tanımlanır. Türk hukukunda doktor hataları genellikle "malpraktis" terimi ile anılır ve hekimlerin tıbbi hizmetlerde gösterdiği özensizlik, tedbirsizlik veya bilgi eksikliğinden kaynaklanan hatalar olarak sınıflandırılır.

Malpraktis davası, tıbbi hatanın gerçekleştiği durumlarda hastanın zararının tazmin edilmesi amacıyla açılan davadır. Bu tür davaların açılabilmesi için birkaç temel unsurun mevcut olması gerekmektedir:

  1. Tıbbi Hizmet Verme Sorumluluğu: Doktorun, hastaya tıbbi hizmet sunma yükümlülüğünün bulunması gerekir.

  2. Hata veya İhmal: Doktorun hatalı veya ihmal dolu bir davranışta bulunması gerekmektedir. Örneğin, yanlış bir teşhis koyulması veya uygun tedavi yönteminin seçilmemesi bu duruma örnektir.

  3. Zarar: Hatanın hastaya fiziksel, ruhsal veya maddi zarar vermiş olması gerekir.

  4. Nedensellik Bağı: Hekimin hatası ile hastanın uğradığı zarar arasında doğrudan bir ilişki bulunmalıdır.

Hangi Durumlarda Tazminat Davası Açılabilir?

Yanlış teşhis ve tedavi nedeniyle tazminat davası açılabilmesi için aşağıdaki durumlar meydana gelmiş olmalıdır:

  • Yanlış Teşhis: Hastaya yanlış bir teşhis konulması, yanlış tedavi yöntemine başvurulmasına ve hastanın tedavi sürecinde zarar görmesine neden olabilir.

  • Yanlış veya Uygunsuz Tedavi: Doğru teşhis konulmuş olsa bile yanlış tedavi yöntemi uygulanabilir. Örneğin, gereksiz cerrahi işlemler veya yanlış ilaçların reçete edilmesi gibi.

  • Yetersiz veya İhmal Edilen Tedavi: Hastaya yeterli özen gösterilmemesi ve uygun tedavi uygulanmaması, hastanın sağlık durumunun kötüleşmesine yol açabilir.

  • Bilgilendirme Yükümlülüğünün İhlali: Doktorların, hastaları yapılacak işlemler ve riskler hakkında bilgilendirme yükümlülüğü vardır. Hastanın aydınlatılmamış olması da malpraktis kapsamında değerlendirilebilir.

2. Yanlış Teşhis ve Yanlış Tedavinin Nedenleri

Yanlış teşhis ve tedavi hatalarının birçok nedeni bulunmaktadır. Bu nedenlerin doğru anlaşılması, hukuki süreçte hatanın neden kaynaklandığının tespit edilmesi açısından önemlidir.

Yanlış Teşhisin Nedenleri

  1. İyi İncelenmeyen Tıbbi Geçmiş: Hastanın sağlık geçmişinin dikkate alınmaması, yanlış teşhise yol açabilir.

  2. Eksik Bilgi veya Deneyim: Doktorun yeterli bilgiye veya deneyime sahip olmaması, hastalığın belirtilerini yanlış değerlendirmesine neden olabilir.

  3. Yanlış veya Eksik Tetkikler: Gerekli tetkiklerin yapılmaması veya yanlış yorumlanması da yanlış teşhisin başlıca nedenlerindendir.

Yanlış Tedavinin Nedenleri

  1. Yanlış İlaç ve Dozlama: Uygun olmayan ilacın veya yanlış dozda ilacın verilmesi tedavi sürecini olumsuz etkileyebilir.

  2. Gereksiz Cerrahi İşlemler: Yanlış teşhis sonucunda yapılan gereksiz cerrahi işlemler, hastanın sağlığı üzerinde kalıcı etkiler bırakabilir.

  3. İletişim Eksiklikleri: Doktorlar arasında veya doktor-hasta arasında yaşanan iletişim eksiklikleri tedavi sürecinin hatalı ilerlemesine yol açabilir.

3. Türk Hukukunda Doktor Hatalarının Düzenlenmesi

Borçlar Kanunu Çerçevesinde Tıbbi Hatalar

Türk Borçlar Kanunu, hastaların zarar görmesi halinde doktorların sorumluluğunu düzenler. Bu kanuna göre, doktorun hatalı veya ihmal dolu bir davranışta bulunması durumunda, hasta uğradığı zararı tazmin etme hakkına sahiptir. Doktor hataları davalarında genellikle 49. madde (haksız fiil) esas alınır.

Türk Ceza Kanunu ve Doktor Sorumluluğu

Türk Ceza Kanunu, doktorların sorumluluğunu ağır ihmal veya kasıt durumunda cezai anlamda düzenlemektedir. Eğer doktorun hatalı davranışı bir suç unsuru teşkil ediyorsa, bu durumda ceza davası da açılabilir.

Hasta Hakları Yönetmeliği

Hasta Hakları Yönetmeliği, hastaların bilgilendirilme, mahremiyet ve güvenli hizmet alma haklarını güvence altına alır. Doktorlar, bu yönetmelik uyarınca hastalarını doğru bir şekilde bilgilendirmek ve hastaların onayını almak zorundadır.

4. Tazminat Davasında İstenen Belgeler ve Süreç

Bir malpraktis davası açmak isteyen hastanın, dava sürecine dahil etmesi gereken bazı belgeler vardır. Bu belgeler, hastanın uğradığı zararı ispatlamak ve doktor hatasının niteliğini ortaya koymak amacıyla kullanılır. Gerekli belgeler arasında:

  • Tedavi Belgeleri: Hastanın tedavi sürecine ait tüm belgeler dava dosyasına eklenmelidir.

  • Bilirkişi Raporları: Davada uzman bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlar, doktor hatasının boyutunu ortaya koyar.

  • Tanık İfadeleri: Tedavi sürecine tanıklık eden kişilerden alınacak ifadeler, dava sürecini destekleyen deliller olarak kullanılabilir.

Dava Süreci

Tazminat davaları, genellikle aşağıdaki adımlarla yürütülür:

  1. Dava Dilekçesi Hazırlama: Dava dilekçesi hazırlanarak mahkemeye sunulur.

  2. Bilirkişi İncelemesi: Bilirkişi heyeti, dosya üzerinde inceleme yapar ve kusur tespiti gerçekleştirir.

  3. Tanık Dinlenmesi: Gerekli durumlarda, tanıkların ifadeleri alınır.

  4. Mahkeme Kararı: Mahkeme, tüm deliller doğrultusunda kararını verir.

5. Tazminat Davalarında Maddi ve Manevi Tazminat Talebi

Doktor hatası sonucu zarar gören hastalar, yaşadıkları maddi ve manevi zararlar için tazminat talep edebilirler. Tazminat talebi iki ana başlık altında toplanabilir:

  1. Maddi Tazminat: Hastanın tedavi masrafları, iş gücü kaybı ve ekonomik kayıplarını kapsar.

  2. Manevi Tazminat: Hastanın yaşadığı acı , üzüntü ve psikolojik sıkıntılar nedeniyle talep edilebilecek manevi zararların karşılanmasını içerir. Manevi tazminat talebi, hastanın uğradığı fiziksel ve duygusal zararların mahkemeye sunulan delillerle ispatlanması durumunda mahkemece belirlenen bir miktar üzerinden karara bağlanır. Mahkemeler, manevi tazminat miktarını belirlerken hastanın yaşadığı mağduriyetin derecesini ve doktorun kusur oranını göz önünde bulundurur.

Maddi Tazminatın Kapsamı

Maddi tazminat talebi, hastanın yanlış teşhis veya tedavi nedeniyle maruz kaldığı maddi kayıpları kapsar ve şu başlıklar altında değerlendirilir:

  • Tedavi Giderleri: Yanlış teşhis veya tedavi sonucu oluşan sağlık sorunlarının giderilmesi için yapılan tüm tıbbi masraflar bu kapsamda yer alır.

  • İş Gücü Kaybı: Hastanın yanlış tedavi veya teşhis nedeniyle çalışma kapasitesinde meydana gelen kayıplar, maddi tazminat talebine konu olabilir.

  • Gelecekteki Tedavi Masrafları: Yanlış tedavi nedeniyle uzun vadeli veya kalıcı sağlık sorunları yaşayan hastaların ilerleyen dönemlerdeki tedavi masrafları da talep edilebilir.

Manevi Tazminatın Kapsamı

Manevi tazminat, hastanın yaşadığı psikolojik travmanın ve günlük yaşamda maruz kaldığı duygusal zararın telafisi amacıyla talep edilir. Manevi tazminat miktarının belirlenmesinde şu faktörler önem taşır:

  • Hastanın Çektiği Acı ve Sıkıntı: Hastanın, yanlış teşhis veya tedavi sonucu yaşadığı acı, elem ve sıkıntı göz önünde bulundurulur.

  • Kusurun Ağırlığı: Doktorun hatasının kasıtlı veya ağır ihmal içerip içermediği, tazminat miktarını etkileyen bir unsurdur.

6. Yanlış Teşhis ve Tedavi Nedeniyle Tazminat Davalarında Süre Aşımı

Türk Hukuku’nda malpraktis davaları için belirlenen süre aşımı, davanın açılması açısından büyük önem taşır. Hastalar veya yakınları, belirli bir süre içerisinde dava açmazlarsa haklarını kaybedebilirler.

Genel Süre Aşımı Süreleri

  1. Haksız Fiil Süre Aşımı: Türk Borçlar Kanunu’na göre haksız fiil niteliğindeki malpraktis davalarında süre aşımı süresi, zararın ve zararın failinin öğrenilmesinden itibaren 2 yıl, her halde 10 yıldır.

  2. Ceza Kanunu Kapsamında Süre Aşımı: Eğer doktorun hatası, suç teşkil ediyorsa (örneğin ağır ihmal ya da kasıt durumları), Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca daha uzun sürelerde dava açılabilir.

Süre Aşımı Süresinin Dolması Halinde

Eğer dava açılması gereken süre içinde dava açılmazsa, mahkeme davayı süre aşımı nedeniyle reddedebilir. Bu yüzden hastalar veya vekilleri, yasal süreleri titizlikle takip etmeli ve dava sürecini bu süreler çerçevesinde yürütmelidir.

7. Uluslararası Hukukta Malpraktis ve Tazminat Davaları

Malpraktis davaları sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde hastaların haklarını koruyan çeşitli hukuk sistemlerinde de düzenlenmiştir. Uluslararası hukuk, hasta haklarının korunması ve tıbbi hataların önlenmesi amacıyla çeşitli sözleşmeler ve protokollerle sağlık hizmetlerinin düzenlenmesine katkı sunar.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Hasta Hakları

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sağlık hizmetlerine erişim ve hasta güvenliği konularında evrensel standartlar belirlemiş ve sağlık sistemlerinin bu standartlara uyması gerektiğini vurgulamıştır. WHO'nun hasta güvenliğini artırmak için önerdiği ilkeler, ülkelerin sağlık hukuku düzenlemelerinde yol gösterici olmaktadır.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS)

AİHS, bireylerin sağlık hizmetlerinden yararlanırken insan haklarına uygun bir muamele görmesini güvence altına alır. Sağlık hakkı, AİHS’nin 8. maddesi kapsamındaki özel hayata saygı hakkı çerçevesinde ele alınmakta ve ihlal edildiği durumlarda AİHM’ye başvuru yapılabilmektedir. Yanlış teşhis ve tedavi nedeniyle AİHM'ye başvurulan bazı davalarda, hastaların insan hakları ihlal edilmiştir.

ABD Sağlık Hukuku

Amerika Birleşik Devletleri’nde malpraktis davaları, eyalet bazında düzenlenmiş olmakla birlikte genel olarak hastaların tıbbi hatalardan doğan mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda ciddi yasal güvenceler sağlamaktadır. ABD’de malpraktis davaları, genellikle büyük tazminat miktarlarıyla sonuçlanmakta olup, sağlık sektöründe çalışanlar için sigorta zorunluluğu bulunmaktadır.

Uluslararası Alanda Tazminat Miktarları ve Örnek Davalar

Dünya genelinde tıbbi hatalar nedeniyle açılan davalarda tazminat miktarları, ülkenin hukuk sistemine ve mahkemelerin benimsediği içtihatlara göre değişiklik gösterir. Örneğin, ABD ve bazı Avrupa ülkelerinde yüksek tazminat miktarlarına hükmedilirken, Türkiye’de tazminat miktarları daha sınırlı kalabilmektedir.

8. Yanlış Teşhis ve Tedavi Hatalarını Önlemek İçin Alınabilecek Önlemler

Doktor hatalarını önlemek ve hasta mağduriyetlerini en aza indirmek için çeşitli önlemler alınabilir. Sağlık sisteminin iyileştirilmesi ve doktorların mesleki bilgi ve becerilerini artırmaya yönelik çalışmalar, hatalı teşhis ve tedavi oranlarını azaltabilir.

  1. Mesleki Eğitim ve Güncellemeler: Doktorların mesleki gelişimlerinin düzenli olarak güncellenmesi, hata oranlarını azaltmada etkili bir yöntemdir.

  2. Hasta Bilgilendirme: Hastaların tedavi süreçlerinde detaylı bilgilendirilmesi, yanlış tedavilerden kaynaklanacak zararları önleyebilir.

  3. Kayıt Tutma: Tıbbi işlemler sırasında yapılan her adımın kaydedilmesi, hataların tespit edilmesi ve düzeltilmesi açısından önemlidir.

Hekim Sorumluluğunun Artırılması

Hekimlerin mesleki sorumluluklarının artırılması ve hatalar karşısında hesap verilebilirliklerinin sağlanması, tıbbi hata oranlarını azaltabilir. Örneğin, bazı ülkelerde doktorlar, mesleki faaliyetlerini sürdürebilmek için zorunlu sorumluluk sigortası yaptırmaktadır. Bu tür önlemler, hastaların haklarını güvence altına almak ve tıbbi hataların azaltılmasına katkı sağlamak amacı taşır.

Sonuç

Doktorların yanlış teşhis veya yanlış tedavi uygulamaları nedeniyle hastaların yaşadığı mağduriyetler, hem sağlık hukuku hem de hasta hakları açısından ciddi bir öneme sahiptir. Bu makalede, doktor hataları sonucu açılan tazminat davalarının hukuki boyutları, dava sürecinde izlenmesi gereken adımlar ve uluslararası hukukun konuya yaklaşımı detaylı olarak ele alınmıştır.

Hastaların haklarını bilmesi, sürecin hukuki boyutlarını kavraması ve dava sürecinde etkili bir şekilde haklarını arayabilmesi, sağlık hizmetlerinden doğan mağduriyetlerinin giderilmesi açısından oldukça önemlidir. Bu tür davalarda doğru adımların atılması, adaletin sağlanması ve hastaların zararlarının tazmin edilmesi için gereklidir. Bu nedenle, yanlış teşhis ve tedavi nedeniyle yaşanan mağduriyetlerde uzman bir avukat desteği alınması, dava sürecinin başarılı bir şekilde yürütülmesine katkı sağlayacaktır.


malpraktis

Comments


KOCA

Avukatlık Bürosu

©2021, KOCA Avukatlık Bürosu

bottom of page