Hukuka Aykırı Sayılan Deliller
- Koca Avukatlık Bürosu
- 29 Eki 2024
- 3 dakikada okunur
Hukuk sisteminde deliller, mahkemelerin adil ve doğru karar vermesine olanak tanıyan en önemli unsurlardan biridir. Ancak tüm deliller hukuka uygun şekilde elde edilmediği takdirde geçerli sayılmamaktadır. Türk hukuku, hukuka aykırı delillerin kullanımı konusunda katı kurallar getirmiştir; bu kurallar adil yargılanma ve mahkemede eşitlik ilkelerine dayanır. Bu makalede, hukuka aykırı delillerin tanımı, türleri, Türk hukukundaki yeri ve örneklerle nasıl değerlendirilmesi gerektiği ele alınacaktır.
Hukuka Aykırı Delil Nedir?
Hukuka aykırı delil, bir suçun veya davanın çözümünde kullanılmak amacıyla kanunlara aykırı yöntemlerle elde edilmiş delildir. Hukuka aykırı deliller, Anayasa, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), Borçlar Kanunu ve diğer yasal düzenlemeler çerçevesinde değerlendirilir. Özellikle Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 206/2-a ve 217/2. maddeleri, hukuka aykırı delillerin kullanılmasının yasak olduğunu net bir şekilde belirtmektedir. Bu nedenle, hukuka aykırı yollarla elde edilen deliller mahkemelerde geçerli sayılmamaktadır.
Hukuka Aykırı Delillerin Temel İlkeleri
Türk hukukunda hukuka aykırı delillerle ilgili olarak iki temel ilke bulunmaktadır:
Delil Yasakları İlkesi: Mahkemede sunulacak delilin hukuka uygun bir şekilde elde edilmesi gerekmektedir. Hukuka aykırı elde edilen delillerin kullanılmasının yasak olduğu bu ilke ile düzenlenmiştir.
Zehirli Ağacın Meyvesi Doktrini: Bu ilke, hukuka aykırı delillerden elde edilen diğer delillerin de geçersiz sayılmasını ifade eder. Bu doktrin, bir delilin hukuka aykırı elde edilmesi durumunda, bu delilden hareketle elde edilen tüm delillerin de hukuka aykırı kabul edilmesi anlamına gelir.
Hukuka Aykırı Delillerin Çeşitleri
Hukuka aykırı delillerin türleri, elde ediliş yöntemlerine göre sınıflandırılmaktadır. Türk hukukunda en yaygın hukuka aykırı delil türleri şunlardır:
1. Gizli Dinleme ve İzleme Yoluyla Elde Edilen Deliller
Kişilerin bilgisi dışında yapılan dinleme ve izleme faaliyetleri, kişisel hak ve özgürlükleri ihlal eden hukuka aykırı yöntemlerden biridir. Kişinin rızası olmadan yapılan ses ve görüntü kayıtları, Türk Ceza Kanunu’na göre özel hayatın gizliliğini ihlal eder ve mahkemede delil olarak kabul edilmez.
2. Özel Hayata Müdahale Eden Deliller
Türk hukukunda özel hayatın gizliliği ve korunması esastır. Özel hayatın ihlali, kişinin izni olmadan kişisel bilgilerin elde edilmesi anlamına gelir. Örneğin, özel mesajlar, e-postalar veya sosyal medya hesaplarının izinsiz bir şekilde ele geçirilmesi hukuka aykırı sayılan delillerdendir.
3. Fiziksel Müdahale Yoluyla Elde Edilen Deliller
Fiziksel müdahale, bireyin vücut bütünlüğüne zarar vererek veya zor kullanarak delil elde etmeye çalışmayı ifade eder. Örneğin, bir zanlının işkence altında verdiği ifadeler veya zorla alınan DNA örnekleri hukuka aykırıdır.
4. Rıza Olmadan Yapılan Aramalar Sonucunda Elde Edilen Deliller
Bir kişinin mülkü veya özel eşyası üzerinde yapılan aramalar, ancak yasal izin veya kişinin rızası çerçevesinde yapılabilir. İzni olmadan yapılan aramalardan elde edilen deliller hukuka aykırı olarak kabul edilir.
5. Manipülasyon ve Zorla İfade Alma Yoluyla Elde Edilen Deliller
Zanlının iradesi dışında baskı, tehdit veya manipülasyon yoluyla elde edilen ifadeler de hukuka aykırıdır. Türk hukukunda, kişinin kendi iradesi dışında verilen ifadeler mahkemede delil olarak kabul edilmez.
Hukuka Aykırı Delillerin Türk Hukukundaki Yeri
Türk hukukunda hukuka aykırı delillerin kullanımı yasaktır ve bu yasağa uymayan deliller mahkemede geçerli sayılmaz. Anayasa'nın 38. maddesi, hukuka aykırı delillerin kullanılamayacağına yönelik açık bir hüküm içerir. Bu, Türkiye’deki yargı sisteminin adil yargılanma hakkına verdiği önemi gösterir.
Hukuka Aykırı Delillerin Kullanılabileceği İstisnai Durumlar
Bazı özel durumlarda hukuka aykırı deliller mahkemede kabul edilebilir. Bu durumlar, kamu düzenini ve güvenliğini koruma amacıyla sınırlı olarak değerlendirilir. Örneğin, bir terör saldırısını önlemek için yapılan hukuka aykırı dinlemeler veya aramalar, mahkemede kabul edilebilir olarak değerlendirilebilir. Ancak bu tür istisnalar, çok katı şartlara bağlanmış ve Anayasa Mahkemesi tarafından sıkı denetim altına alınmıştır.
Hukuka Aykırı Delillerin Ceza Muhakemesi Kanunu Çerçevesinde İncelenmesi
Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), hukuka aykırı delillerin kullanılmasının önüne geçmek için çeşitli düzenlemeler içermektedir. CMK’nın 206 ve 217. maddeleri, hukuka aykırı elde edilen delillerin mahkemede kullanılmasının mümkün olmadığını açıkça belirtir.
Hukuka Aykırı Delil Kullanımıyla İlgili Mahkeme Kararları
Türk yargısında hukuka aykırı delillerin geçersiz sayıldığı birçok örnek bulunmaktadır. Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları, hukuka aykırı delillerin kullanımının sınırlarını çizerek örnek teşkil etmektedir.
Yargıtay Kararları
Yargıtay, hukuka aykırı delillerin geçersiz sayılması gerektiğini birçok kararda vurgulamaktadır. Örneğin, rıza dışı alınan ses kayıtlarının veya izinsiz yapılan gizli kamera görüntülerinin hukuka aykırı sayılması gerektiği belirtilmiştir.
Anayasa Mahkemesi Kararları
Anayasa Mahkemesi de hukuka aykırı delillerin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine dair birçok karar vermiştir. Mahkeme, özellikle özel hayata müdahale eden delillerin kullanımını sınırlandırmıştır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları
AİHM, Türk hukukunda da dikkate alınması gereken emsal kararlarla, hukuka aykırı delillerin kullanılmasının insan hakları ihlali oluşturduğunu belirterek bu tür delillerin mahkemede geçerli olmadığını vurgulamıştır.
Sonuç: Hukuka Aykırı Delillerin Kullanımına Dair Değerlendirme
Hukuka aykırı delillerin kullanımı, yargının tarafsızlığı ve güvenilirliği açısından büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda, Türk hukuk sisteminde hukuka aykırı delillerin yasaklanmış olması, bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin korunmasını sağlar. Ancak, bazı durumlarda kamu güvenliği gerekçesiyle hukuka aykırı delillerin kullanımı mümkün olabilse de, bu tür istisnai durumlar çok sınırlıdır ve sıkı denetim altındadır. Bu tür durumlar haricinde, tüm delillerin hukuka uygun şekilde elde edilmesi, adil yargılanma hakkının temelini oluşturur.
Comentários