top of page

İştirak ve Yoksulluk Nafakası

  • Yazarın fotoğrafı: Koca Avukatlık Bürosu
    Koca Avukatlık Bürosu
  • 12 Eki 2024
  • 4 dakikada okunur

Giriş

Boşanma, sadece duygusal değil, aynı zamanda maddi anlamda da taraflar üzerinde büyük etkiler yaratan bir süreçtir. Bu süreçte özellikle tarafların ekonomik düzeni ve çocukların ihtiyaçları, yasal olarak güvence altına alınması gereken en önemli konular arasında yer alır. Türk Medeni Kanunu, boşanma sonrası maddi yükümlülükleri düzenlerken, nafaka hükümlerine geniş bir yer ayırmıştır. Boşanma davalarında en sık gündeme gelen nafaka türleri ise iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasıdır.

İştirak nafakası, çocuğun bakım ve eğitim giderlerini karşılamak amacıyla boşanma sonrası velayet hakkı kendisine verilmeyen eşin, diğer eşe yaptığı maddi katkıdır. Yoksulluk nafakası ise, boşanma nedeniyle maddi açıdan zor durumda kalan eşin ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak için talep edebileceği bir nafaka türüdür.

Bu makalede, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının hukuki dayanakları, bu nafaka türlerinin nasıl talep edileceği, hangi durumlarda bağlanacağı ve sona erdirileceği detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

1. Nafaka Nedir?

Nafaka, genel anlamıyla bir kişinin ekonomik olarak bakmakla yükümlü olduğu kişilere karşı yerine getirmesi gereken maddi yükümlülüklerdir. Türk Medeni Kanunu'nda nafaka hükümleri, aile birliğinin korunması ve tarafların mağduriyet yaşamaması amacıyla düzenlenmiştir. Boşanma sonrası eşler arasındaki mali dengeyi sağlamak ve çocukların maddi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, taraflardan biri diğerine nafaka ödemekle yükümlü kılınabilir.

Nafaka, genellikle üç tür olarak düzenlenir:

  1. Tedbir Nafakası: Boşanma davası süresince tarafların maddi durumlarını dengelemek amacıyla bağlanan geçici nafaka.

  2. İştirak Nafakası: Velayeti kendisinde olmayan eşin, çocuğun bakım ve eğitim masraflarına katkıda bulunması için ödemesi gereken nafaka.

  3. Yoksulluk Nafakası: Boşanma sonrası maddi sıkıntıya düşen eşe ekonomik destek sağlamak amacıyla verilen nafaka.

2. İştirak Nafakası Nedir?

İştirak nafakası, Türk Medeni Kanunu'nun 182. maddesinde düzenlenmiş olup, velayet hakkı kendisine verilmemiş olan eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerini karşılamak üzere ödediği nafaka türüdür. Bu nafaka, çocuğun en temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla bağlanır. İştirak nafakası, çocuğun barınma, eğitim, sağlık, giyim, beslenme gibi tüm masraflarını içerir.

İştirak nafakası talep edilmesi için boşanma davasının sonuçlanmış olması ve çocuğun velayetinin bir tarafa verilmiş olması gerekmektedir. Velayet kendisine verilen taraf, diğer eşten çocuğun masraflarını karşılamak üzere iştirak nafakası talep edebilir.

2.1. İştirak Nafakasının Şartları

İştirak nafakasının bağlanabilmesi için şu şartların mevcut olması gerekir:

  • Boşanma kararı kesinleşmiş olmalıdır.

  • Velayet bir tarafa verilmiş olmalıdır.

  • Nafaka talep eden taraf, çocuğun bakımı ve eğitimi için diğer eşten maddi katkı talep etmelidir.

2.2. İştirak Nafakasının Miktarı

İştirak nafakasının miktarı belirlenirken, çocuğun yaşadığı çevredeki standartlar, eğitim ve bakım masrafları, çocuğun yaşı, sağlık durumu ve ihtiyaçları dikkate alınır. Ayrıca, nafaka yükümlüsü olan eşin ekonomik durumu da önemli bir kıstastır. Nafaka miktarı, sabit bir rakam olmayıp, her somut olayda mahkeme tarafından ayrı ayrı değerlendirilir.

2.3. İştirak Nafakasının Artırılması ve Azaltılması

Zaman içinde çocuğun ihtiyaçlarının artması veya nafaka yükümlüsünün ekonomik durumunda değişiklikler olması durumunda, iştirak nafakasının artırılması talep edilebilir. Aynı şekilde, nafaka yükümlüsünün ekonomik olarak zor durumda kalması ya da çocuğun masraflarının azalması durumunda nafakanın azaltılması da mümkündür. Bu talepler, mahkemeye başvurarak gerçekleştirilebilir.

2.4. İştirak Nafakasının Sona Ermesi

İştirak nafakası, çocuğun reşit olmasıyla birlikte sona erer. Ancak çocuğun eğitim hayatı devam ediyorsa, nafakanın süresi uzatılabilir. Ayrıca, nafaka yükümlüsünün ekonomik durumunun tamamen kötüleşmesi ya da çocuğun bağımsız bir şekilde maddi ihtiyaçlarını karşılayabilir hale gelmesi durumunda da nafakanın sona erdirilmesi mümkündür.

3. Yoksulluk Nafakası Nedir?

Yoksulluk nafakası, boşanma nedeniyle maddi sıkıntıya düşen ve yoksulluğa sürüklenen eşe bağlanan nafaka türüdür. Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesine göre, boşanma sonucunda yoksulluğa düşecek olan taraf, diğer taraftan nafaka talep edebilir. Yoksulluk nafakasının amacı, boşanma sonrası ekonomik olarak zor duruma düşen eşin temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesini sağlamaktır.

3.1. Yoksulluk Nafakasının Şartları

Yoksulluk nafakasının bağlanabilmesi için şu şartların mevcut olması gerekir:

  • Boşanma kararı kesinleşmiş olmalıdır.

  • Nafaka talep eden eş, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek durumda olmalıdır.

  • Nafaka talep eden eşin kusuru, diğer eşe göre daha ağır olmamalıdır.

3.2. Yoksulluk Nafakasının Miktarı

Yoksulluk nafakasının miktarı belirlenirken, nafaka talep eden tarafın ekonomik durumu, nafaka yükümlüsünün maddi gücü, tarafların boşanma öncesi yaşam standartları ve diğer nafaka türleri göz önünde bulundurulur. Mahkeme, somut olayın koşullarına göre, yoksulluk nafakasının miktarını belirler. Nafakanın miktarı, nafaka talep eden eşin ihtiyaçlarını karşılayacak ancak nafaka yükümlüsünü de aşırı bir maddi külfet altına sokmayacak şekilde ayarlanır.

3.3. Yoksulluk Nafakasının Süresi

Türk hukukunda yoksulluk nafakasının belirli bir süresi yoktur. Nafaka talep eden tarafın yoksulluğu devam ettiği sürece nafaka ödenmeye devam eder. Ancak taraflardan birinin yeniden evlenmesi, nafaka talep eden eşin ekonomik olarak bağımsız hale gelmesi veya nafaka yükümlüsünün ekonomik durumunda ciddi bir değişiklik olması gibi durumlar yoksulluk nafakasının sona ermesine neden olabilir.

4. İştirak ve Yoksulluk Nafakası Arasındaki Farklar

İştirak nafakası ve yoksulluk nafakası, her ne kadar boşanma sonrası ekonomik düzenlemelerle ilgili olsa da, farklı amaçlara hizmet eder ve farklı şartlar altında talep edilebilir. Bu iki nafaka türü arasındaki temel farklar şunlardır:

  • Amaç: İştirak nafakası, çocuğun bakım ve eğitim giderlerini karşılamaya yöneliktir. Yoksulluk nafakası ise boşanma sonrası maddi zorluk yaşayan eşin geçimini sağlamayı amaçlar.

  • Talep Eden Kişi: İştirak nafakasını, velayet hakkı kendisinde olmayan eş öderken, yoksulluk nafakası, yoksulluğa düşecek eş tarafından talep edilir.

  • Sona Erme Durumu: İştirak nafakası, çocuğun reşit olmasıyla sona ererken, yoksulluk nafakası, nafaka talep eden eşin yeniden evlenmesi veya ekonomik olarak bağımsız hale gelmesi gibi durumlarla sona erer.

·       Sonuç

·       İştirak ve yoksulluk nafakası, Türk Medeni Kanunu çerçevesinde boşanma sonrası tarafların ve özellikle çocukların ekonomik olarak korunmasını hedefleyen önemli hukuki düzenlemelerdir. İştirak nafakası, velayet hakkı kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim masraflarını karşılamak için ödediği bir katkıdır. Yoksulluk nafakası ise, boşanma nedeniyle ekonomik olarak zor duruma düşen eşin temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlar.

·       Her iki nafaka türü de belirli şartlar altında talep edilebilir ve mahkeme tarafından tarafların mali durumları ve yaşam standartları dikkate alınarak belirlenir. Ancak nafakaların miktarları ve süreleri sabit değildir; zamanla değişen koşullara göre artırılabilir, azaltılabilir veya tamamen sona erdirilebilir. İştirak nafakası, çocuğun reşit olmasıyla sona ererken, yoksulluk nafakası nafaka talep eden eşin yeniden evlenmesi, ekonomik olarak bağımsız hale gelmesi veya diğer özel durumlarla sona erebilir.

·       Boşanma davalarında nafaka talepleri, hukuki sürecin en hassas konularından biridir ve her iki taraf için de maddi dengenin sağlanması gereklidir. Bu nedenle, iştirak ve yoksulluk nafakası taleplerinde hukuki danışmanlık almak, doğru miktarın belirlenmesi ve adil bir çözümün sağlanması açısından büyük önem taşır.

·       Nafaka talepleri, tarafların ekonomik geleceğini etkileyen kritik kararlar olduğundan, mahkemeye sunulacak taleplerin doğru hazırlanması ve tüm hukuki sürecin titizlikle takip edilmesi gerekmektedir. Müvekkiller, nafaka konusunda doğru bilgilendirme ve hukuki destek alarak hem kendi haklarını koruma hem de geleceğe dair maddi güvence sağlama imkanına sahip olurlar.

Commenti


KOCA

Avukatlık Bürosu

©2021, KOCA Avukatlık Bürosu

bottom of page